Nokta Noktam'a cevap
Dün bir dosttan uzun bir mektup aldım.
Beni anlatmış sana ve sen hiç düşünmeden
"Unuttum artık O'nu"demişsin yere bakarak,
Biliyorum sen bu sözleri hiç bir zaman söyliyemezsin.
Ve söylemek için mutlaka bir şeyler olmalı bilmediğim.
Unutamazsin beni, benim Nokta Noktam
Unutamazsin!
Çünkü bir şeyi unutmak için,
Önce ona ait ne varsa unutmak gerek
Oysa ki sen,
Hala benim tüm benliğimi sarmış öyle durur,
Ağaçlara değil mermerlere kazılmış ta tarih ötesi,
Bir varlığa eşitsin Sen.
Sen ağıza bulanmış kan değilsin ve
Ben dudaklara sürülmüş ruj değilim ki silebilesin.
Seninle olan günlerimize bir bak,
Hala dişi dudaklarımda var olan işlenmiş iki hecelik erkek adın,
Unutulacak bir şey değil.
Biz ikimiz, yalnız aynı kabuğa yerleşmiş
Bir meyvenin içi gibiyiz.
Ne sen benden
Ve ne de ben senden kopabiliriz.
Tabi bunu çok iyi biliyorum
Sen bir gülsün geceler boyu koku saçacak,
Gündüzleri yakıcı güneşsin elbette yakacak
Sabahları yatağında mışıl mışıl uykulu
Sen hala o sicaklikla bana yaklaşan
Bir ilahsın görülmemiş.
Dedim ya unutamazsın! Çünkü ben hiç unutmadım ki Sen'i,
Şimdilik bu kadar demek istiyorum.
Fakat elimde değil bu mektubu bitirmek,
Ankara günleri bir şeylere gebe diyorsun,
Bahar geliyor başkente bunu bil,
Nokta Noktam her yer bereket ve seninle dolu
Ben bunları unutmadım buna inan,
Senin unutmansa tabi imkansız!
Yoruldum Nokta Noktam senden uzakta
Yalnızım başkentte, şimdilik selam sana...